FT’den Çin otomobili iddiası: ‘AB, ek vergi getirmeye hazırlanıyor’
Türkiye’de yüzde 10 olan Çin’den ithal edilen araçların vergisi yüzde 50’ye yükseltildiği kararı “Çin menşeli araçlara 7 Temmuz 2024 itibariyle ek yüzde 40 vergi getirildi” ifadesiyle Resmi Gazete’de yayınlandı. Kararın ardından AB’den de benzer bir hamle geldi.
Avrupa Komisyonu, Alman hükümetinin “ticaret savaşı başlatma riski taşıyor” uyarsını dikkate almayarak yılda 2 milyar Euro’dan fazla gelir getirmesi beklediği projenin karar aşamasına geldiği öne sürüldü.
Financial Times’ın (FT) karar hakkında bilgi sahibi olan kaynaklarına göre, Avrupa Komisyonu bugün otomobil üreticilerine, önümüzdeki aydan itibaren ithal Çin elektrikli araçlarına yüzde 25’e varan ek vergiler uygulayacağını bildirecek.
Fransa ve İspanya tarafından savunulan gümrük vergileri kararı, Çin menşeli elektrikli araçların Avrupa’daki satışları arttıkça AB bütçesine her yıl milyarlarca Euro kazandıracak.
Ek gümrük vergileri, BYD ve SAIC gibi Çinli üreticilerin yanı sıra Çin’de fabrikaları bulunan Tesla gibi şirketleri de vuracak. Vergiler, AB’nin tespit ettiğini iddia ettiği sübvansiyon seviyesine bağlı olarak üreticiye göre değişiklik gösterebilecek.
Avrupa’ya giden elektrikli araçlarına yüzde 15 gümrük vergisi uygulayan Çin, 2023 yılında AB’ye 10 milyar Euro’luk elektrikli otomobil ihraç ederek pazar payını geçen yıl ikiye katladı ve yüzde 8’e çıkardı.
Soruşturma başlatılacağı açıklanmıştı
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, geçen yıl eylül ayında yaptığı “Birliğin Durumu” konuşmasında, Çin’den ithal edilen elektrikli otomobillerin soruşturulacağını açıklamıştı.
AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis, soruşturmayı açıkladığında elektrikli araçların yeşil dönüşüm için çok önemli olduğunu kabul etti. Ancak Dombrovskis, “Rekabet adil olmalıdır” ifadesinde bulundu.
Yetkililere göre Dombrovskis, Çinli otomobil üreticilerinin ve tedarikçilerinin sübvansiyonlu krediler, vergi indirimleri ve ucuz arazi aldıklarına dair kanıtlar topladı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, soruşturmaya ilişkin “korumacılığın tipik bir örneği” olarak nitelendirdinmesinde bulundu.